TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- İzmir bu sabah Ege Denizi'nde İzmir'in Urla ilçesi açıklarında saat 07.00'da 5.1 ve 07.09'da 4.3 büyüklüğünde iki depremle sarsıldı.
Geçtiğimiz yıl 30 Ekim’de meydana gelen depremin etkisiyle birçok vatandaşın büyük korku ve panik yaşadığı depremin ardından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada genelinde herhangi bir hasar ihbarı almadıklarını duyurmuştu.
Yaşanan depremi yorumlayan Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Sinancan Öziçer, yaşanan depremlerin 30 Ekim 2020 depreminin artçıları olduğunu söyledi ve daha büyük depremlerin tetikleyicisi olarak yorumlanmaması gerektiğini belirtti.
“İZMİR’DE MEYDANA GELEN DEPREMİN ARTÇISI”
Meydana gelen depremlerin, 30 Ekim tarihinde meydana gelen depremin artçıları olduğunu ifade eden Öziçer, “Bu depremler geçtiğimiz yıl İzmir’de meydana gelen depremin Sisam fayının biraz daha batısında ortaya çıkan bir deprem. Kuşadası Körfezi ve İzmir’e daha yakın bir bölge. Bu Sisam Adası’nda meydana gelen depremin hemen batısında olduğundan dolayı, öngörülerimiz doğrultusunda bunların artçı depremler olduğunu söyleyebiliriz. Yani yaklaşık 13-14 ay önce İzmir’de meydana gelen depremin artçısı diyebiliriz. İzmir’de meydana gelen depremin artçılarının yaklaşık 2-2,5 yıl kadar süreceğini söylemiştik zaten. Bunların artçı olduğunu söyleyebiliriz. Herhangi bir şekilde daha büyük bir depremi tetikleyecek fay ya da deprem olduğunu söylemek yanlış olur. Ondan dolayı 5.1’den hemen sonra 4.3 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi zaten. Bu depremler normal ve olağan şeyler. İzmir tektonizması ve çevresindeki tektonizmanın üretebileceği depremlerdir” dedi.
“FAYIN GEOMETRİSİNİN ORTAYA ÇIKARILMASI LAZIM”
Geçtiğimiz yıl 6.9 şiddetinde depremin meydana geldiği Sisam fayının yeni ortaya çıkan bir fay olduğunun altını çizen Öziçer, bu fayın hangi şiddette depremlere yol açabileceğinin anlaşılabilmesi için bölgede derinlemesine incelemeler yapılması gerektiğini belirtti ve “Bir yıl önceki İzmir depremi yani Sisam fayı, daha önce Türkiye deprem fay haritasında daha önce olmayan, çizilmeyen yani gömülü bir depremdi. Gömülü bir deprem olduğundan ve 6.9 ile ortaya çıktığından dolayı bundan sonra ne şiddette bir deprem üretebileceğiyle ilgili bir çalışma yapılması lazım. Fayın geometrisinin ortaya çıkarılması, derin sismik çalışmalar yapılması gerekiyor ki bununla ilgili yorumlar yapılsın. Daha 1 yıl önce ortaya çıkmış bir fay” diye konuştu.
“1 YIL DEVAM EDECEK”
Depremin ardından İzmir kıyılarından tsunami riskinin bulunmadığını ancak su taşkınlarına neden olabileceğini belirten Öziçer, şunları söyledi; “Bu büyüklükte bir depremin tsunami yaratma riski çok düşük. Anca 6 ve üzeri deprem olması gerekir. Ancak tsunami değil de 40-60 santimetre arasında su taşkınları olabilir. Ama geçen yılki İzmir depreminin artçıları devam ettiği için İzmir halkı olarak buna alışık olmamız ve hazırlıklı olmamız gerekiyor. Bu artçıların önümüzdeki 1 yıl içerisinde hala devam edeceğini söyleyebiliriz. Gerçek şu; Bunları artçı olarak gördüğümüzden dolayı herhangi bir büyük depremin öncüsü ya da tetikleyicisi olduğunu söylemek biraz iddialı ve bilim dışı olabilir.”